Mide-Barsak sisteminin başlangıcı olan ağız, çoğu besinin sindiriminin de başladığı yerdir. İçeriğinde antibakteriyal maddelerden tutun da, tükettiğiniz besinlerin kimyasına etki ederek parçalayan enzimler bulunan tükürük, ağız içerisine kanallar yoluyla boşaltılan bir salgıdır.
Gıdaların kimyasına etki edip onları parçalayan ve böylece sindirim sisteminin ileri organlarının işlevlerini daha rahat yapmasını sağlayan tükürükte bulunan en önemli enzimlerden biri alfa-amilaz enzimidir. Bu enzim bilhassa karbonhidrat besinlerinin yapıtaşlarının sindiriminde etkilidir.
Yapılan nöroendokrinolojik çalışmalar, alfa-amilaz enziminin strese bağlı artabileceğini ortaya koydu. Bunun üzerine "savaş veya kaç" mantığına dayalı sempatik sistemin aktivasyonunu yansıtması açısından tükürükte alfa-amilaz değerinin hassas bir biyobelirteç olabileceğine dair yapılan yayınlar artmıştır.
Bilindiği üzere, kahvede bulunan kafein sempatik sinir sisteminin aktivasyonunu tetikletmekte. Yapılan çalışmalar, kahve tüketiminin tükürükteki alfa-amilaz enzimini arttırdığını ortaya koydu.
Kahvenin sempatik sistemi tetiklemesi ve sempatik sistemin de alfa-amilaz enziminin miktarını arttırdığını bildiğimize göre, klasik bir mantık yoluyla da kahvenin alfa-amilaz enzim miktarını yükselttiği çıkarımını yapabiliriz.
Papakonstantinou ve ark., yarısı erkek ve yarısı kadın olmak üzere, yaşları 20-55 arasında olan sağlıklı bireylere 160 mg kafein içeren 200 mg dört farklı kahve uygulamıştır:
- Sıcak hazır kahve
- Soğuk hazır kahve
- Sıcak filtre kahve
- Soğuk espresso kahve
Elde edilen sonuçlar çarpıcıdır. Öncelikle dört kahvenin de tamamını içen kişilerde tükürük alfa-amilaz enzim miktarı artmıştır. Ancak soğuk kahve içenlerin (hazır ve espresso kahve), sıcak kahve içenlere (hazır ve filtre kahve) göre; soğuk hazır kahve içenlerin tükürük alfa-amilaz değeri de soğuk espresso kahve içenlere göre daha çok artmıştır.
Aynı deneyde ilginç bir sonuç daha elde edilmiştir. Kahve tüketimi tükürükteki alfa-amilaz enzim düzeyine tesir ederken stres hormonları (kortizol) seviyelerinde herhangi bir değişim görülmemiştir.
Yorumlar
Yorum Gönder