Otodidakt; Sartre'nin dilinde kendi(ne) öğrenen insan demektir.
Kültürün temel direği olan öğrenme, kalıcı davranış değişikliğini ihtiva eder. Öyleyse kültürün kendisi güçlü adımlar atan insanın tarifidir ve insanın kendisi de bu adımların nasıl atıldığını inceleyen, bir noktada kendi(ne) inceleyen bir yaratıktır.
Otodidakt; sanatla, bilimle, yaşamla, düşünceyle, her şeyle ilintili bir öğrenme metodudur. Amacın insan olduğu bu öğrenmenin aracı yine insandır, başlangıcı da insandır. Uzamsız ve zamansız bu tasavvurun her hiçliği insandır. İnsan hiçliğin kanıtı bir öznellik-nesnesidir.
Otodidaktadam ise, bu öğrenme biçimini örnek alan, zamansızca kendi uzamında yaşam yaratan bir insanın kitle iletişim araçlarında kullandığı bir isimden ibarettir. İsimlerin ve tanımların zehirleyici olduğunu bildiğimize göre ve ben de, İnsan sayesinde İnsan olabildiğime göre, İnsan için zehrin ne olduğunu öğrenirken bunu diğer insanlarla, daha seyreltilmiş olarak sunmak ve bunu, İnsan'ın koruma mekanizması bağlamında entelektüel kümulasyonuna ithaf ediyorum. Aydın olmak, entelektüel olmak vb. insan nitelikleri, zehirlenen insanın kendini güzellemesinden başka bir şey değildir.
Öyleyse ben de güzel konuşayım, bu uzun ve belki de monoton hakkımdan konuşurken;
OTODİDAKTADAM, insanı güzelleştirmeye çalışan, endüstrileşmemiş bir kültürdür.
Yorumlar
Yorum Gönder